Burada her şey değişir :) İyi dediğin kötü, kötü dediğin iyi olur… Hüküm vermekte aceleci olma !

İnsan zihni başına gelen her olayı İyi ya da kötü diyerek etiketleme eğilimdedir.. Az önce okuduğum bu hikaye yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdi ve hala o haldeyken bu satırları yazıyorum. İyi ya da kötü bir olay yoktur, hepsi yalnızca bir deneyimdir. İşte bu kadar basit ! Bu bir kaç ay önce öğrendiğim ve zaman zaman hatırladığımda beni hep böyle gülümseten rahatlatan bir düşünce. Bu bir Zen öğretisiymiş böyle söylemek ne kadar doğru bilmem ama karşılaşınca mutlu oldum açıkçası 🙂

ying_yang_by_nick_m_a-d39mjduBiz dualitenin hakim olduğu bir sistemin içinde yaşıyoruz.. Dolayısıyla burada her şey ancak zıttıyla var olabilir. İyi ve Kötü diye yargıladığınız olaylar aslında birdir, aynıdır. Ağlamak ve Gülmenin aynı şey olması gibi.. İkisi de duygudur… Ne mutlu ki hala hissedebiliyorsunuz 😀 Ölüm örneğin en yakınınız asıl aileye geri dönmüştür onun bu kavuşmasına ağlamak neden? Ölümün kötü Doğumun güzel olduğunu da nerden çıkarttınız ve buna deli gibi inandınız ?

Özetle başınıza gelen hiç bir olayı yargılamayın, ona hüküm vermeyin…

…….

Bir köyde yaşlı bir adam varmış. Çok fakirmiş ama, Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki… Kral, at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama, adam “Bu at, bir at değil benim için, bir dost. İnsan dostunu satar mı?” dermiş hep.

Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Bu atı sana bırakmayacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi hiç bir şeyin kalmadı” demişler.

Belki… Hüküm vermek için acele etmeyin. Şu an sadece “at kayıp”, şu anın tek gerçeği bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve kendi kendinize verdiğiniz hüküm. Her olay bir başka olayın başlangıcıdır,arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.” ” diye cevap vermiş yaşlı çiftçi.

Ertesi sabah çiftçinin atı, peşine taktığı üç vahşi at ile geri dönmüş. Bu durumu hayretle karşılayan komşular “Ne kadar da harika!” demiş.

Belki” diye yanıtlamış yaşlı adam.

Bir sonraki gün, çiftçinin oğlu yabani atlardan birine binmeye çalışırken düşmüş ve ayağını kırmış. Komşular, bu talihsizliğe ne kadar üzüldüklerini dile getirmek için yaşlı adamın evine gelmişler.

Belki” demiş çiftçi.

Ertesi gün, köyün erkeklerini orduya almak üzere askerler gelmiş. Çiftçinin oğlunu ise ayağı kırık olduğu gerekçesiyle es geçmişler. Komşular her şeyin nasıl da güzel bir sonuca bağlandığını söylerken,

Belki” demiş yaşlı çiftçi.

………

Aşağıdaki linkte kısa ve güzel başka öyküler de var.. Benim şu anda İhtiyacım olan bu hikayeymiş..
Her şey değişir öğretisi “Anicca”ise, aylar önce Metin Hara’nın bir seminerinde öğrendiğim ve hayatıma işlemek istediğim diğer öğretilerden biri. Bunun için Jeff Oliver’a da teşekkür ediyorum. Yakın zamanda da Thailand’a Vipassana Meditasyonu yapmaya ve bunu kendime daha iyi öğretmeye niyet ettim.. Gözlemci olmak, inanılmaz bir güç veriyor bana… Gözlemci olmak ve o gözlemlediğin şeyin geçeceğini bilmek, yaşanılan deneyimin yalnızca tadına bakmak ve beğenmediysem yine de bunu farketmek ve geçmesine izin vermek, Beğendiysem gülüp hazzı yaşayıp teşekkür edip daha iyisi için bunun da geçmesine izin vermek… Bence güç budur azizim 🙂

Dileğim her şeyin sevgiyle ve farkındalıkla harmanlanarak değişmesi…

Devamı: http://www.uplifers.com/hayat-dersi-verecek-6-zen-hikayesi/#ixzz3jAbMCkNd